Dumlupınar Şehitleri Kitabında Menderes Sansürlendi Mi?

Çoğunuzun bildiği üzere üzerinde en çok çalışma yaptığım konu Dumlupınar denizaltısının 4 Nisan 1953'de batışıdır. Bu konuyu farklı başlıklar altında birçok kez inceledim. Elimdeki kaynak kitapları incelediğim sırada farkettiğim şey dönemin Başvekili Adnan Menderes ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın olay hakkında bir beyanına rastlamamam olmuştu. Tüm yurtta ve yurtdışında büyük ses getiren bu olaya başvekil ve cumhurbaşkanının kayıtsız kalması bana oldukça mantıksız geldi. Dumlupınar hakkında yayınlanan ilk eser Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından hazırlanıp basılan Dumlupınar Şehitlerine kitabıdır. Bu kitap üzerinde basım tarihi ya da baskı sayısı bulunmamakta. Peki, bu kitabın ilk eser olduğunu nereden biliyoruz sorusuna gelecek olursak Ekim 1953'de Avukat Suad Tahsin Türk'ün Dumlupınar-Naboland Davasında Müdafaa kitabında bu kitaptan bahsetmesi elimdeki delildir. Elimde bulunan basım yılı ve kaçıncı baskı olduğu belli olmayan Dumlupınar Şehitlerine kitabında şehitlerin künyeleri, 1953'de Dumulupınar hakkında verilmiş 2 konferansın metni, facia hakkında yapılmış bir radyo programının metni ve taziye mesajları ile Dumlupınar Bürosu faaliyetlerinden bahsedilmektedir. Taziye metinleri arasında İngiliz amiraller ve Amerikan 6. Filosu komutanı gibi kişilerin taziyeleri yanında Türk general ve amirallerin mesajları bulunmakta. Hükümetten ise tek mesaj milli savunma bakanına ait mesajdır. Cumhurbaşkanı ve başvekile ait bir mesaj bulunmamakta. Peki, gerçekte Demokrat Parti bu olayda nasıl davrandı? Gazete küpürlerini incelediğimde Başvekil Menderes'in bu elim hadise üzerine yayınladığı taziye mesajını gördüm. Diğer yandan mecliste Dumlupınar'da hayatlarını kaybedenlerin şehit sayılmasını isteyen kişi Demokrat Parti Kırşehir Milletvekili Ahmet Rıfat Özdeş'di. Özdeş Denizaltı Filosu Komutanlığından emekli olduktan sonra siyasete atılmıştı. Savunma Bakanı da konu üzerine eğilmişti. Peki kitapta bunlara neden yer verilmedi? Kitap kondisyon olarak 1953 yılı basımı kitaplar ile karşılaştırıldığında daha geç bir tarihte basıldığı belli olmakta. Büyük ihtimalle 1960 sonrası basıldı. Burada iki ihtimal karşımıza çıkıyor. Ya kitapta sadece askeri kanadın taziyelerine yer verildi ya da 27 Mayıs sonrası kitapta bulunan mesajlar bir nevi sansüre uğrayarak çıkarıldı. Farklı nüshalar inceledim fakat aynıydılar. Diğer nüshalarda da basım tarihi olmaması durumu açığa kavuşturmayı zorlaştırıyor. Bu tür bir sansür uygulandığına dair bir bilgiye sahip değiliz. İlk seçeneğin doğru olma ihtimali oldukça yüksek. 27 Mayıs 1960 sonrası askeri yayınlarda bir düzenleme yapılıp yapılmadığına dair bir genelge ya da çalışma görmemekteyiz.

Yorumlar

Popüler Yayınlar