Dıp
-Biliyor musun şimdi daha çok korkuyorum. O gün deli gibi korkuyordum. Hatta öleceğime emindim. Dalgaların boyu 4 5 metre, bir dalgada camların biri patladı içeride yarım metre su var, tek başımayım ve deli gibi yağmur yağıyor. Batıp gideceğim dedim. Etrafta yardım isteyecek kimse yok. Yardım yola çıksa 3 günde ulaşırdı bana. O gün bir hafta gibi geldi bana. O fırtına dindikten sonra 2 gün ayağa kalkamadım. Çok korkmuştum. Hala rüyalarıma girer. Ama şimdi daha çok korkuyorum. Altımızda sabit bir zemin var, üstelik her yer kar düşsem canım yanmaz, 40 kişiyiz, tepeden tırnağa silahlıyız. Yanımızda makineli tüfek bile var. Yinede çok korkuyorum. Şu dağın tepesinde göremediğimiz bir adam tetiği çekecek. Sadece bir parlama göreceğiz. Sonra dıp diye bir ses çıkacak kamera yan devrilecek.
-Ne kamerası devrem, bizde kamera yokki.
-Lan oğlum lafın gelişi. Hani savaş filminde olur ya asker kafadan mermiyi yer sanki onun gözünden gibi kamerayı yan devirirle düşmüş gibi.
Dıp!
-Laan! Şom ağzına sıçam yelkenci al işte devrildi kameran!
Yorumlar
Yorum Gönder