Ya batacağım ya çıkacağım.

Son 7 aydır tek gündemim kitap. Çeşitli dergilerde yazıp tek kuruş kazanamamak, hala bilinmeyen biri olmak, kısa metinlerde istediğim şekilde olayı aktaramamam beni büyük denizde/okyanusta boğulma fikrine ikna etti. Dergiler yazım konusunda bana güzel bir deneyim sağladı ve iyi bir portföy oluşturmama yardımcı oldu, bunu inkar edemem. Olaya sadece maddi açıdan bakmıyorum. Tamam anlatmaya doğrudan maddi konudan girmem yanlıştı bunu kabul ediyorum. Bu kitaba ne biliyorsam döktüm. Sadece facia değil temel denizaltıcılık bilgimi de döktüm. Okuyucuyu okurken 10 dakikada bir internetten kavram aramak zorunda bırakmadım bu sayede. Ben olayı anlatırken backgroundu bildiğim için hayal edebiliyorum. İstedimki okuyucuda rahatlıkla hayal kurabilsin. 45 gün gibi bir sürede yazdım. Asıl çileli süre bundan sonra başladı. İncelemesi için gönderdiğim kişilerden gelen uzun imla ve teknik hata düzeltme listeleri on gün kadar beni meşkul etti. Serdar hocamın söyleyişiyle metni biraz daha şekle sokup parlattık. İlk yayınevi Kastaş'dı görüştüğüm. Yakından takip eden herkes maddi açıdan yayınevinin iyi durumda olmadığını ve çok az kitap çıkardıklarını bilecektir. Ekonomik nedenler dolayısıyla ret cevabı aldık. Bu cevaptan bir kaç gün sonra 18 Mart törenini görüntülemek için şehre gelen bir büyüğüm ve eşiyle yemek yerken eşi ağzından kaçırdı ve bombayı patlattı. Yorumunu almak için gönderdiğim nüsha Cem Gürdeniz amirale iletilmiş. Bir akşam üstü "Amiral seni arayacak haberin olsun." mesajı geldi. Ertesi günde telefon geldi. Çok uzun olmayan bir konuşma sonrasında tebrik etti ve görüşmek istediğini söyledi. Görüştükde. Tabii bu ilk tanışmada kitap hakkında konuşmaktan çok dar vaktimizi sohpet ederek değerlendirdik. Telefon görüşmesinden sonra yönlendirdiği yayınevine kitabı gönderdim ve bekliyorum. Her şey onların vereceği cevaba bağlı. Ya basılacak ya da başka bir yayınevinde şansımızı deneyeceğiz. Basılırsa büyük sınav o zaman başlıyor. Ya patlayacak ya da twitter takipçilerinin yarısı dışında kimse almayacak. Yani ormanların yok olmasında bu kağıt israfıyla katkımı yapmış olacağım. Amiral basıldığında bu analitik çalışma piyasayı sallayacaktır dedi ama zaman ne gösterir bilemeyiz. Basılırsa diğer çekindiğim durumsa eleştiri ve karalama için okların üzerime dönmesi. Hobi olarak ya da yazılanların işine gelmemesi dolayısıyla saldıranlar olacaktır. Daha fikri paylaştığımda bu senin ilerde karşına çıkar vazgeç diye korkutulmam bunun ayak sesleriydi. Sonuç olarak ya itin götüne sokacaklar ya da omuzlarına alacaklar. Ya batacağım ya çıkacağım. Her halükârda ben bu kitabı bir şekilde basacağım. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar